DEVA Partisi Sanayi, Girişimcilik ve Dijital Dönüşüm Politikaları Başkanı Burak Dalgın İzmir İktisat Kongresi’nin ikinci gününde “Yeni’nin Yürüyüşü” temalı bir konuşma yaptı. Türkiye’nin geçmişte kaçırdığı fırsatlara dikkat çeken Dalgın, “İzmirli meşhur sanatçımız Sezen Aksu’nun şarkısındaki gibi ‘kaybolan yıllar’ diye oturup ağlayacak mıyız, hayır. Adını net koyalım, bir patinaj halindeyiz. Bundan çıkmanın yolu da topyekûn kalkınma seferberliği” dedi.
‘Vizyona, iradeye ve icraatçı yaklaşıma ihtiyaç var’
Dalgın, “Kamudan özel sektöre, kadınıyla erkeğiyle, hukuktan teknolojiye uzanan bütün kesimleri seferber eden bir harekete ihtiyacımız var. Aynı patinaj tekrar etmesin diye bunu yepyeni bir yaklaşımla yapmamız lazım. Benim önerim ‘Yeninin Yürüyüşü’. Bu bir yolculuk, üç temel ihtiyaç var: Fırsat ve tehditleri görmek için vizyona, belirsizlik içinde karar alabilecek iradeye ve bunları eyleme geçirecek icraatçı yaklaşıma” ifadelerini kullandı.
Dalgın şöyle devam etti: ‘Yeni’nin Yürüyüşü ülkemize çağ atlatana dek sürecek’
“Nesilden nesile geçen tarihi zenginliğimizi; vizyoner, iradeli ve icraatçı bir yaklaşım ile birleştirdiğimizde, büyük Türkiye’nin yolu açılacak. Türkiye, Yeni’nin Yürüyüşü’ne başlayacak ve ülkemiz gerçek anlamda çağ atlayacak. İnşallah bugün lisede olan oğlum benim yaşıma geldiğinde, merhum Cumhurbaşkanı Özal’ın 1992’de bu kürsüde söylediği hedef gerçekleşecek: ‘21. Yüzyıl Türkiye’nin ve milletimizin asrı olacak.’’
‘Benim için milliyetçilik; Türkiye’nin endekslerde yukarı gitmesidir”
“Yerli ve millî lafı vasatlığı ve dünyanın taşrasına savrulmayı örtmek için bir perde ve şal olarak kullanılıyor. Bunu reddetmek durumundayız. Benim için gerçek milliyetçilik Türkiye’nin endekslerde yukarı doğru gitmesidir. Demokrasi endeksinde 100’üncü değil, 30’uncu olmanızdır. Millî gelirde 75’inci değil, 40’ıncı olmanızdır. Bütün bu endekslerde Türkiye’yi yukarıya taşıyarak gerçek anlamda milliyetçi oluruz.”
‘İfade, din ve vicdan ve teşebbüs hürriyetlerini korumalıyız’
“Ekonominin doğal kanunlarına karşı kürek çekemeyiz. Kontrol-kumanda ekonomisinin şaşmaz sonu fiyaskodur. Bugün hangi şirketin kredi alacağını belirleyen, yarın ne yiyip içtiğinize, nasıl giyineceğinize karışmaya başlar. Hürriyetler bir bütündür, parçalayamayız. O yüzden düşünceyi ifade, din ve vicdan ve teşebbüs hürriyetlerini kıskançlıkla muhafaza etmek durumundayız.”
‘Doğruları sürdüreceğiz, eksikleri tamamlayacağız, yanlışları düzelteceğiz’
“Fanatik şekilde toptan ret veya toptan benimsemeyi artık bırakmalıyız. ‘Ben kedinin siyah veya beyaz olmasıyla ilgilenmiyorum. Fareyi yakalayıp yakalayamamasıyla ilgileniyorum’ diye güzel bir laf var. Fanatizmi bırakalım. Doğruları sürdüreceğiz. Eksikleri tamamlayacağız. Yanlışları düzelteceğiz. Çalışmadan, fedakârlık etmeden, gayret sarf etmeden bir yere varamayacağımızı öğrenmemiz lazım. Sayın Ali Babacan’ın deyimiyle, ‘alın ve akıl teri dökmeden’ refaha ulaşmamız mümkün değil.”
Yeni okulumuz Anamur Rüştü Kazım Yücelen Mesleki Eğitim Merkezine taşındık yapılmasında katkısı olan Yücelen Vakfı Başkanı Ali Yücelen beye emeği geçen herkese çok teşekkür ederiz Allah hepsinden razı olsun. Okulumuzun duvarları boş olunca Atatürk’ümüzün resmini yapıp sözlerini yazarak katkıda bulundum.